Kayıp zamanlar içinde gelen yorgun bir bedene mahkumuz aslında. Bazen en büyük umutlar ve hayaller niye kısa sürer diye düşünüyorum. Herhangi bir cevabı vermek gene bana düşüyor. Çünkü umutsuz dünyalarımız da küçük mutluluklarla büyük kayıplarımızı unutuyor ve yaşamak için sahte anlar yaratmakla meşgul oluyoruz. Rahatsızlık vermeyin efendim demli çayımın içine azda votka koydum hoş-geldiniz dünyama. Buyurun şu tarafa alayım sizi. Tekrardan hoşt-geldiniz. Umarım rahatsız olursunuz okuyacaklarınızdan.
Çay içine katılan votkanın bile keyifli olmadığı zamanlardayız aslında. Sadece yazılara sığınıyor, dertleşebilmek için kelimelerle kendimizi avutuyoruz. Nereye kadar devam edecek ki diye soruyorum, bir cevap yok. Kızıyorum ama tek vazgeçilmezin kendin olduğunda nereye kaçabilirsin ki. Yolun bittiği yer kendinsin ve kendine en uzak yerin sırtın.
Çay içine katılan votkanın bile keyifli olmadığı zamanlardayız aslında. Sadece yazılara sığınıyor, dertleşebilmek için kelimelerle kendimizi avutuyoruz. Nereye kadar devam edecek ki diye soruyorum, bir cevap yok. Kızıyorum ama tek vazgeçilmezin kendin olduğunda nereye kaçabilirsin ki. Yolun bittiği yer kendinsin ve kendine en uzak yerin sırtın.
Memleket desen seni anlamaz çok özlersin toprağını, yemeğini ama gidemezsin. Yaşayacak kadar takatler bulursun bir yerler de avutursun yahut avunursun kendinle. Kız arkadaşın, karın olur hatalar birikir evlenmek artık sen için katlanmak pozisyonuna gelmiştir vazgeçersin; vazgeçecek gibi olursun ama insansın ve kendi ruhundan vazgeçemezsin. Belki bir grup aklı muhteşem insan çıkıp o her zamanki mağrur ve kendinden emin duruşlarıyla şu cevabı verecekler; “ölüm” diyecekler. Ama sen gene düşüneceksin ve diyeceksin ki senin ölüm dediğin bizde kaçış olur. Bunları düşündüğün anda arka fondan o ses gelecek ‘Asu Maralman’ enstantane sesiyle aradığın tüm cevapları verecek. ‘Kim istemez olmaz diye sen yeter ki candan iste’, ‘ötesini düşünme’..
Şarkı bir yandan, düşünceler sarmış etrafımı ve çaylı votka beynimi maymun etmiş. Hiç kimse olduğun, hiç bir şey bilmediğin ve hiç bir silahın olmadığı, seni kimsenin tanımadığı sadece çıplak halinle kendinin olduğunu kendinden başka da hiç bir şeyin olmadığı yer en güzel yerdir aslında. Dedik ya oda kendi sırtındır ve sana en uzak yerdir. Her şeye yeniden başladığın yer aslında yoktur. Çünkü gittiğin her yere zihninde gelecektir. Sözün kusura bakma bea insanlık senin kalıbına sıçam sıfatına tüküreyim!
Fahrunnisa PANDA
08.10.2011
08.10.2011